Anasayfaya Dön

CIHANGIR CAMII

CIHANGIR CAMII

Osmanli Hanedani üyeleri, Fetih sonrasinda, kentin Beyoglu yakasinda uzun yillar boyu yapisal etkinliklere girismemislerdir. Ilk kez 1559'da Kanuni ve Hürrem'in en küçük ogullari Cihangir'in ölümünden sonra, Mimar Sinan'a küçücük bir cami yaptirtilmistir. Findikli yamaçlarinda, günümüze erisemeyen tek minareli, küçük bir camidir.

 

Cihangir'in anisina bir zamanlar bir Pagan tapinagi veya Bizans'in bir manastirinin bulundugu yamaca, Ayvansarayi'nin yazdigina göre Sehzade'nin bir çardaktan doyumsuz manzara izledigi, saraydan her gün gördügü bir yer için, Mimar Sinan'a küçücük bir cami yaptirilir. Özgün biçimi hakkinda pek bilgi yoktur. Kirma ahsap çatili ve tek minareli oldugu, 1580 tarihli bir çizimden anlasilmaktadir.

Küçük olarak tasarlanmasi, o günlerde fazla “cemaat”i olmadigi gibi bir gerekçeye dayanmis olabilir. Cami, zamanla çevredeki yerlesmenin merkezi olmus ve mahalle de Cihangir olarak anilagelmistir. Yapildigi yillarda kiyidan baslayan koruluklar içinde yalniz bir camidir. Findikli'dan dik merdivenle çikilan camiyi Evliya Çelebi “cihannüma” olarak nitelemektedir. Cami'nin yaninda bir de sibyan mektebi yapilmis, altmis yil sonra da bir Halveti tekkesi kurulmustur. Bes kez büyük yanginlar geçirdikten sonra, mahalle, Cami ve Tekke de defalarca onarilmis, yeniden yapilmistir.

Günümüzdeki Cami, XIX.yy ortalarindan sonra yayginlasan tipolojiye uyan, kare hacimli, tek kubbeli, iki minareli bir camidir. Kubbe, dört büyük kemere oturtulmus, kemer içleri yelpaze biçimli isinsal pencerelerle doldurulmus, altta da kemerli sira pencereler yer almistir.